7 Ağustos 2011 Pazar

Ezgi'ye bloglamalar



Sevgili Ezgi ve sevgili kullanıcılar Salut,
Hani bana geçen hangi blogları izlediğimi sormuştun ya, ben de sana bir kaçının adını vermeye çalışırken takılıp sadece kendi yazdığımın reklamını yapmıştım. İşte isimleri ve cisimleri toparladığım sadece bir kaçı:
(Bunları oku, anla, anlat ama!)
Birbirinden güzel insan ve konukların genelde sinema üst çizgisinden yola çıkıp dizi, edebiyat, psikoloji vs gibi alanlara girdiği blog’umuz. Okursan, bizimle güler ve kızarsan çok seviniriz. 
Alt başlıklarından daha iyi bir tanıtım cümlesi kuramam sanırım: “Blog, Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü vesilesiyle tanışan bir grup arkadaşın eseridir. Blogda,”serbest kültür çalışmaları” diye tabir edilebilecek denemeler yer alır. Yazarları bir araya getiren, ortak siyasi duruş veya estetik beğeni değil,özgür düşüncenin meyvelerinin kayda değer olacağına duyulan ortak inançtır.”
Adı üzerinde pek güzel şeylerin toplandığı, sadece görsel materyal olarak değil, açıklamaları ve sanatçılara sadıklığı ile bir anda büyüyen ve bunu hak eden blog sitesi. Tumblr’da kullanmaktalar.
Evet, dostum iç dünyamı sana açarken, cici ve anne bir insanın yaratıcılığı ve gündelik şirin dünyası ile tanışabilirsin. Bana yaptıklarıyla çok güzel şeyler uyandırıyor, tarzın olmayabilir ama eğer “krafti” bir insansan bir göz atmaya değer, keza Emily abla baya öyle. Çocuğu da pek şeker. Ben de anne…. (altbenlik harekatı yaşadım.)
İngiltere’den dünya çapına satış yapan eski model kıyafetlerin olduğu, son zamanlarda moda olmaya başlayan bloglardan oldu. Epeydir izlememe rağmen (kaliteyi bozmadılar) kıyafette daha minimal davranan insanlar ve benim için epey şaşalı genç kız fotoğraflarına bakabilirsin. Bir de eminim hoşa giden kıyafet ve aksesuarlar da yakalayabilirsin. Ne de olsa genç kız ruhu ölmez.
Birazcık Almancamı renkli tasarımlarla zenginleştireyim derken, ufak çaplı bağımlılık yaratan Alman sitesi İgnant’ta tasarım, sanat, video, müzik, yemek, fotoğraf ve bınzırı bir ton şey bulurken, cümlelerden anlamasan da geniş görseli merak uyandırıcı. “Dergi” gibi!
Sevgili dostumuz Selincik’tin içten blogu, yaptıkları ve düşünceleriyle kıskançlığımızın altında. Her günü Urla akşamı olan bu çocuğun fotoğrafları da pek güzel.
Özen ve Semih Diken diyor ki, “Sitemizde gezdiğimiz şehirler & ülkeler hakkında ve daha önemlisi tatdığımız yerel lezzetler hakkında bilgi vermeyi düşündük. Amacımız gittiğimiz yerlerdeki lezzet duraklarını sizlerle paylaşmak ve damaklarınızda lezzet patlamaları oluşturmak. Herkese şimdiden iyi gezmeler ve afiyet olsun.”
Acayip sevimli ve içten olmaları da cabası!
Bu blog ülkemizdeki Avrupa Sineması’na ilişkin epey kaynak taşıyan, belki de bu yönden tek olan ve kesinlikle izlemeye değer bloglardan birisi. Emekçi dostu, bilinçli yazarları ve zengin içeriği ile hem de, bir de sinema bilgisi için elbette.
-
Belki devamını yazarım sana ama şimdilik bunlara bakarsan belki aradığını sen de bulursun.
Sevgiler.