16 Mart 2010 Salı

Okuldan Sesler

Neslihan ve ben sinemada Alis Harikalar Diyarında’yı izlerken Neslihan;

“Çocuğumun adını Alice koyabilirim aslında, yok öyle değil S’li Alis.”

Keşke dışımdan deseydim ama “Batan tepelerin ardında tepelerin koşturan Aliler’in.” “bence de olur” dedim. Ama düşününce cidden Alis sevimli bir isim. Neslihan haklı da sorun şu ki beni hep Lewis Carol korkutmuştur, ıy pis sapık.

Hikayeyi biliyorsunuz değil mi?

-
Cep telefonu ile Selin Kol aranır.

“Loo fendim…” belli ki Kol hala uyuyordur.

Ben, hocanın verdiği bir ödev üzerine şu soruyu sorarım: “Selin ya bu adaya düşen adamın dil edinimi bilinçli mi olur bilinçsiz mi?” (*)

“….”

Cidden hiç anlamadığım dilden bir şeyler söylediğini duydum o an. İşte bu bilinçsiz edilinilmiş bir dildi.

“Ben de öyle düşünmüştüm” dedim bir de utanmadan.

“Bunun için mi aradın?”

“Yea kitapta iki konu var. İkisini de seçemedim.”

(*): Ödevin tamamı olmasa da bir bölümü şuydu: Adamın biri uçak kazasıyla adaya düşüyor. Bir kabile görüyor ve aralarına girmeye çalışıyor. Adamın o kabilenin dilini öğrenmesi bilinçli mi olur, bilinçsiz mi diye takıldım kaldım.

-

Ben: “Zaragoza’ya yedek seçildim be abi.”
İrem: “Futbolcu mu o?”

Zaragoza Üniversitesi, Erasmus, 74 puanla asil değil yedek olmak.

-

Mrs Hoca (hocanın adını asla öğrenmeme içgüdüsü) : “İrem, so, what do you think about global warming?”
İrem: “It happens because of capitalism.”

Class=> OVER.

(İrem ki o bir sosyalist.)

-

Bölüm başkanı profesör hoca, bugün tüm sınıfı şu cümlelerle dağladı: 29'undan sonra mayısın kaçı geliyor?

"Nö?"

Aynı hoca paralı eğitimi savunup harçların "az bile" geldiğini söyledikten sonra reddederek kafaları darma duman etti. Yök'ten ordinaryus olması bekleniyor.

-

İrem. "Elin faşistleri hukuk okuyor be abi."
Ben. "Elif Fazan bok mu kokuyor?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder