Evimin çatısı onarılamaz derecede kırılmış. Yazın güneş, kışın yağmur alıyor. Ev çamur oluyor, mavi bir sıvının içinde yüzüyoruz; çünkü duvarlar mavi. Kimi zaman da evdeki renkler soluyor, yaz olduğunda. Hiç resimlik bir görüntü değil bunlar.
Mavi gözlü olmak ister miydim diye sordum kendime, koltuğun kol koyma kısmında otururken. Birisi hayır dedi, diğeri evet dedi. Sakin düşününce, eğer mavi göreceksem neden olmasın?
Geçen gün çiçekçilerin önünden geçerken kokuyu içime çekmeye çalıştım ama hiç çiçek kokusu gelmedi, gülleri mavi yapmışlardı, kim bilir belki de kokuyu öldüren o idi.
Sanmak kavramaktan daha kötü gibi görünse de derinliği olan iki eylem arasında boşluk-i bir anlam yaratmak gerekir. Bu boşluğun rengi ise mavidir.
İster kitap olsun ister bir oyun, başka bir dünyaya yelken açar insan. Serin mavi suların üzerinde saatlerce başkası gibi bakar.
Dar bir mavi kot pantolonla bol bir mavi kot pantolon arasında rahatlık farkından çok kimlik farkı vardır. Kim olmak istersen o gün onu giyebilirsin. Bu bir gömlek, eşarp, çorap, etek de olabilir, ama bir elbise olamaz.
Yer değil gök çekimi olsaydı tüm insanlar o renkte kamufle olurdu.
Şarkıda adam* "mavi hissediyorum" diyor ve gerçekten üzgün olduğuna iddiaya girebilirim.
-
*Tom Waits
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder